Amerika’nın ünlü magazin dergisi US Weekly geride bırakmaya hazırlandığımız 2007 yılının en uyumlu çiftlerini seçti.

Brad Pitt ve Angelina Jolie, Amerika’nın ünlü magazin dergisi tarafından yılın çifti seçildi. US Weekly, Hollywood’un ünlü çiftinin daha çok hayır işlerinde görev almalarından dolayı yılın çifti olarak ilan etti. 4 çocuk sahibi olan Pitt ve Jolie çifti ilerki dönemlerde ailelerini daha da büyütmek istiyorlar. 43 yaşındaki Hollywood’un yakışıklı aktörü Brad Pitt ailesiyle ilgili: “bu daha sadece bir başlangıç” açıklamasında bulundu.

Geçen sene People dergisi tarafından, Tom Cruise ile Katie Holmes’un evliliği 2006 yılının en romantik olayı seçmişti. Angelina Jolie ve Brad Pitt ise ikinci olmuştu. Fakat bu sene Pitt ve Jolie, Tom Cruise ve Katie Holmes çiftini çok az bir farkla geçti.

İngiltere’nin Başbakanı Gordon Brown, Birleşmiş Milletlerin 2015 yılına kadar gerçekleştirilmesini umut ettikleri hedeflerindeki ilerlemeden memnun olmadı. Gelişen ülkelere yapılan yardımdaki çabayı artırmak için, Google’u içine alan dünyanın en büyük 20 firmasından yardımlarını istemeyi planlıyor.
Başbakan Brown Google’un yanı sıra Vodafone Wal-Mart, Goldman Sachs vb. firmalarla görüşecek.
The Guardian’ın haberinde daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz..

Seksi manken Bülent Ersoy’a onu kızdıracak garip bir teklifte bulundu…

Manken Nilay Dorsa, Bülent Ersoy’u kızdıracak bir açıklama yaptı. Nilay Dorsa, Bülent Ersoy’un annelik duygusunu tadabilmesi için yumurtalıklarını feda edebileceğini söyledi. Mutluluğu tattırırım Dorsa, “Bülent Hanım’ın eşi Armağan Bey de bir süre sonra baba olmak isteyecektir. Bu mümkün olamayacağı için ve ben de kesinlikle evlenmeyeceğimden, Bülent Hanım’a o mutluluğu tattırabilirim. Hiç üzülmesin, ben Bülent Hanım’a yumurtalıklarımı veririm” dedi.

“Seks kaseti çıkanlar” listesine eklenen Jessica Simpson zor günler geçiriyor.

Eski eşi Nick Lachey ile balayının ilk günlerini geçirdiği otel odasında çekildiği iddia edilen görüntüler, ünlü star Jessica Simpson’un rüyalarını kaçırıyor.

Celebrity Smack sitesinin haberine göre, otel görevlilerinden birinin otel odasına gizli kamera yerleştirerek elde ettiği görüntüler, her an internete düşebilir. Polis, ünlü starı arayıp, şantaj yapan otel görevlisinin peşinde.

Önce Demi Moore, sonra Britney Spears, şimdi de Christina Aguilera… Hamileyken soyunma modasına Christina Aguilera da katıldı.

NEW YORK - Hamileyken objektiflere çıplak poz veren ünlüler kervanına katılan, dünyaca ünlü şarkıcı Christina Aguilera, Marie Claire dergisi için soyundu.

Bebeğin kendisi ve kocası Jordan Bratman için sürpriz olduğunu söyleyen ‘seksi anne’nin resimleri derginin Ocak 2008 sayısında yayımlanacak.

-Açık mektubumdur-

Son günlerde Tayip Abime haksız eleştirilerde bulunuyorlar. Ben de bu eleştirenleri eleştirmek için bu mektubu aracılığınızla Tayip Abime kızanlara göndermek istiyorum. Bir kere biz zenginler olarak daha zengin olduk. Bu sayede ülkemizin refah seviyesini de arttırmış oluyoruz.

En başta Tayyip Abi gelir gelmez özelleştirmeye hızlandırdı. Petkim, Telekom gibi yüksek kar getiren kuruluşların ne işi var devlette. Bu kuruluşları bizlere verilmelidir. Bizler daha iyi yönetiriz. Bir kere biz kar yapmayı iyi biliriz. Devlet halkı nasıl kazıklayacağını pardon yani nasıl kar yapacağını bilemez. O yüzden devletin elinde herhangi bir kuruluş kalmamalı. Tayyip Abi bütün hepsini satmalı. Özelleştirme sonucunda işçiler zarar görüyor, işsiz kalıyor, maaşları düşüyor, bu iş verenlerin işine yarıyor diyorlar. Yalan vallahi yalan billahi yalan. Biz ne yapıyorsak devletimiz için yapıyoruz. Maksadımız devletimiz zeval görmesin.

Bir kere şu eskiden iktidarda olan solcular var ya onlardan nefret ediyorum. Adamlar işi gücü bırakır bizlerden haklarımızı alıp işçiye vermeye çalışırlardı. En azından bizi anlayan bize hak veren bir hükumetin başta olması çok iyi olur.

Ben fındık ihraç ediyorum. Eskiden fındığı on liraya alır yirmi liraya satar ancak yüzde yüz kar ederdik. Tayyip Abi gördü bu çarpık düzeni. Şimdi çiftçiden üç liraya aldığımız fındığı yirmi liraya satıp daha fazla kar elde ediyoruz. Bu sayede ülkemize katkıda bulunuyoruz. Şimdi de şu solcular çiftçiler kar etmiyor diye yırtınıyorlar. Sözde maliyetini bile karşılamıyormuş. Daha fazla üretip satsınlar kardeşim her şeyi de devletten beklemesinler. Devletin HEPİMİZE uzatacak eli yok. Sadece kendimizi düşünmeyelim.

Hele Tayyip Abinin vergileri indirmesine ne dersiniz. Kurumlar vergisi verirdik eskiden çok yüksek oranlardaydı. Belimiz bükülürdü. İnanır mısın o kadar çok parayı vermeye üzülürdüm. Ağlardım günlerce. O vergileri indirdiği gün bayram ettim. İşçiler hele memurlar doğru düzgün vergi bile vermezler. Tayyip Abi onların vergisini arttırdı. O yüzden bu solcular Tayyip Abime gıcık oluyorlar. Eskiden ben yüzde kırk Kurumlar vergisi verirdim memurlar ise yüzde on beş. Tayyip Abi bu çarpıklığıda gördü ve hemen düzeltti. Şimdi işçiler de, ben de yüzde yirmi ödüyoruz. Bak eşitliği sağladı. Yani zengin fakir fark etmiyor. Tayyip Abim hepimizden vergisini alıyor. O yüzden hiç ağlayıp sızlamayın. Çok başarılı politikalarından dolayı kutluyorum Tayyip Abimi.

Örneğin eskiden maliyedeki devlet memurları gelir kurumlarımızı araştırırdı. Bir de vergi kaçırıyorsun diye basarlardı cezayı. Gerçi ben tanıdık, eş, dost, ahbap bulur yine cezadan kurtulurdum ama olsun. Şimdi Tayyip Abim devlet memuru sayısını elinden geldiğince azalttı. Bu sayede denetimlerden de kurtuldum. İstediğimiz gibi vergi verebiliyoruz. Hatta geçen vergiye başvurmayı unutmuşum geçen yılın vergisini ödemedim. Zaten gelip sormadılar da ben de gelecek yıl veririm ödeşiriz diye düşündüm.

Şu SSK’ya eskiden ilaç ithal ederdim. Yurt dışından aldığım 2 liralık ilacı SSK’ya 25 - 30 liraya satıyordum. Böylelikle daha fazla kar ediyordum. Sonradan yüksek oranda kar edip satıyorsunuz diye epey başıma ekşidiler ama yine hatırlı dostlar sayesinde kurtuldum. Şimdi SSK işçilere ilaçları verirken sayıyla veriyormuş. İşçiler bütün ilaçları alamıyorlarmış. Olsun kardeşim. Ne o eskiden bütün ilaçları alırlar peynir ekmek yer gibi yerlerdi. Şimdi devlet kısıtlayacak tabi ki.

Maliye Bakanımızda büyük insan. Tabi kendisi de bizim gibi çalıştığı için işlerin nasıl dönmesi gerektiğini biliyor. Ona göre tedbirini alıyor da komünistler rahat bırakmıyor ki ağabeyimizi. Diyelim biz devlet ihalesine girdik. İhalede yapmayız ya ola ki yanlışlıkla yüksek fiyatlar vermişiz. Hakkımız da var ama sen devletten ihale almak için hangi politikacı ne kadar alır biliyor musun? Hayır tabi sana konuşması kolay. Her neyse biz bazen ihaleyi yüksekten alırız ki eşe, dosta dağıtalım hep biz kar etmeyelim. Sonra gelsin soruşturmalar öyle olur ki komünistler sağlam yerden yakalarsa bizi hapis yatıracaklar. Olur mu kardeşim! Biz yıllarımızı verelim ihale sistemini öğrenmek için birileri gelsin bizi hapse tıksın. Tabi Unakıtan abimiz durumu hemen fark etti ve düzeltmeye kalktı. Bundan sonra yakalanan ne kadar götürmeye kalktıysa onu verecek. Tabi bu solcular durur mu, olur mu öyle şey deyip işimize karıştılar. Onlar olmasaydı. Unakıtan Abim ülkemize çok faydalı çalışmalar yapacaktı ya bırakmıyorlar abimizi.

Unakıtan Abimizi bir bırakmadılar şöyle güzel yasalar çıkartsın. En son 3 B yasasını çıkartıp ülkemizi müreffeh ülkeler seviyesine çıkartacaktı yine komünistler bırakmadı. Neymiş orman arazisi satılamazmış. Ne olacak kardeşim ben oralara yine yerleşeceğim üstelik devletin gözü önünde; ben yerleşeceğimde Unakıtan Abim bana yerleşme mi diyecek?

Arazi satma işi denilince aklıma geldi. Şu aralar arazi işine girdim. Şu gavurlarda da amma para var kardeşim. Ülkemin topraklarını ben satmakla bitiremedim adamlar hala akın akın gelip toprak alıyorlar. En çok da Yahudiler’e Güneydoğu bölgesinden satıyorum. Adamlar manyak güzelim Akdeniz, Ege varken gitmiş Güneydoğudan toprak alıyorlar o kadar toprağı ne yapacaklarsa artık. Gerçi komünistler o işe de el attı. Yok neymiş efendim ikinci bir Yahudi devleti de burada kurulacakmış da yok bilmem neymiş de hiç işte gereksiz lakırdılar.

Şu komünistlere gıcık olduğum gibi kimseye gıcık olmam. Yok laiklikmiş yok bilmem neymiş bir de onu çıkarttılar başımıza bir ara sürekli toplanıp nümayiş yapıyorlardı. Haksızlar kardeşim kimsenin laikliğe bir şey yaptığı yok. Laiklik denilince hatırladım. Eskiden bu komünistler dergah pardon Kuran kursu açmamıza da izin vermezlerdi. Neymiş efendim eğitim öğretim laik olacakmış. Sadece devlet Kuran kursu açabilirmiş. Ne gereği var efendim. Her şeyi serbest teşebbüse bıraktın bir bunu mu bırakamadın? Tayyip Abi yine çarpıklığı gördü ve serbest bıraktı Kuran kurslarını. Ben de bizim memleketin her yerine Kuran kursu açtım. Tabi yurdumun Kuran’a susamış cahil halk kitleleri yığıldı kapıya.

Önce yurt dışından onların içmesi için Mekke kola getirmeye kaktım. İzin vermediler. Acaba bu kitleyi nasıl paraya dönüştürürüm derken aklıma televizyonda seyrettiğim bir program geldi. Adı Deniz Feneri. Hemen gittim televizyon kanalıyla görüştüm. Efendim dedim sizin şu programı bir yardım derneği haline getirsek halktan para toplarız sevabına dedim. Düşünmeden kabul ettiler komisyonda hemen anlaştık. Yurt dışında şikayet etmişler bizi. Yok para topluyorlar da yok bilmem ne de. Epey de para toplamıştık halbuki kamyonlara sığdırıp getirecektik Türkiye’ye El Kadı’yla da anlaştıydık. O paraları temiz temiz getirecekti yurt dışından tabi komisyonunu verecektik. Bizde hile hurda olmaz. Neyse komünistler o işi de batırdılar.

Ben şimdi nasıl kızmayayım bu komünistlere. Tayyip, Unakıtan Abilerim şu güzelim ülkeyi günlük gülistanlık hale getirecek ama bırakmıyorlar ki.

Pam isimli bir sarisin guzel, “Kim milyoner olmak ister?” yarismasina katilmistir.

Tesaduf bu ya, secilen sorularin cogu sarisinin ilgi alanindan ciktigi icin ve joker haklarini dogru
kullandigindan, ikramiyesi 500.000 $ a yükselmis, sira son soruya gelmistir.

- Sunucu: “Pam sira geldi son soruya. Unutma, bir telefon hakkin kaldi. Sordugum soruya eger dogru
cevap verirsen milyoner olacaksin. Eger cevabin yanlis olursa ödülün, 32.000 $ a dusecek. Hazir
misin?”
- Pam: “Evet hazirim.”
- Sunucu: “Asagidakilerden hangi kus, kendi yuvasini yapmaz.

a) Kizilgerdan b)Serce c) Guguk kusu d)Ardiskusu

- Pam: “Arkadasima telefon etmek istiyorum. Ismi; Carol ve kendisi cok güzel bir sarisindir. Arar
misiniz lutfen?”

- Sunucu: “Merhaba Carol. Kim milyoner olmak ister yarismasindan ariyorum. Arkadasin Pam’in
yardimina ihtiyaci var. Simdi lütfen dikkatle dinle ve dogru yanit ver.”

Pam soruyu arkadasina okur okumaz, Carol yanitlar.
” Yapma Pam. Bu cok basit bir soru. Elbette ki guguk kusu”
-Pam: “Emin misin Carol?”
-Carol: “Kesinlikle eminim Pam. Dedim ya cok basit bir soru bu.”
-Sunucu: “Evet Pam, Ne diyorsun ? Biliyorsun bu senin son sorundu. Tamam mi, devam mi?”

-Pam: “Elbette devam edecegim ve arkadasimin yanitini kabul ediyorum. Carol hem güzel hem de cok
akillidir. Gugukkusu diyorum.”

Cok uzun gelen birkac saniyelik beklemenin sonucunda, sunucu coskuyla bagirir.
-”Tebrikler Pam. Artik bir milyonersin.”

Yarisma sonrasi Pam büyük bir mutlulukla kasabaya döner ve hemen Carol’la bulusur.
-Pam: “Carol lutfen soyler misin, o sorunun cevabini nasil bildin? Üstelik kendinden cok
emindin.”
- Carol: “Cok kolay Pam. Guguk kuslarinin yuvasi yoktur ki. Onlarin saat icinde yasadigini herkes
bilir.”

Çankaya Köşkü’nün Yeni First Lady’si Olması Beklenen Hayrünnisa Gül’ün Modacısı Belli Oldu. Bu Kurumun Uzun Süredir Bayan Gül’e Kıyafet Hazırladığı Öğrenildi.Çankaya Köşkü’nün yeni First Lady’si olması beklenen Hayrünnisa Gül’ün modacısı belli oldu. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü.

Devletin zirvesinde bulunan isimlerin eşlerine özel kıyafetler diken Olgunlaşma Enstitüsü’nün kız öğrencilerinin uzun bir süredir Bayan Gül’e de kıyafet hazırladığı öğrenildi.

ANKA’nın edindiği bilgiye göre, kurulduğu günden bu yana devletin zirvesinde bulunan isimlerin eşlerini giydirmesiyle tanınan Olgunlaşma Enstitüsü’nün, First Lady olması beklenen Hayrünise Gül’e de pek çok kıyafet hazırladığı ortaya çıktı. Enstitü, ağırlıklı olarak geleneksel Türk kadın kıyafetlerini el emeği ve işleme sanatıyla ürettiği ve benzeri olmayan “haute couture” modellerle

büyük beğeni topluyor. Enstitü’nün bu ürünleri özellikle Türkiye’ye gelen yabancı konukların eşlerine özel defilelerle sunuluyor.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in eşi Semra Sezer’in yanı sıra Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet komutanlarının eşlerine de gece ve gündüz kıyafeti hazırlayan Olgunlaşma Enstitüsü yeni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünisa Gül’e kıyafet hazırlamakta zorlanmayacak.

-”TÜRBANI DIŞARDAN SATIN ALINIYOR”-

ANKA’ya konuşan Enstitü yetkilileri, uzun bir süredir Hayrünnisa Gül’e kıyafetler hazırladıklarını belirttiler. Hazırlanan kıyafetler gece ve gündüz kullanımlı olduğunu söyleyen yetkililer, türban konusuna da açıklık getirdiler. Enstitünün türban veya tesettür dikmediğini ifade eden yetkililer, “Hazırladığımız kıyafetlerin hiçbirine türban yapmadık, bu yönde de istek gelmedi. Bayan Gül’ün türbanı dışardan satın aldığını biliyoruz. Bize hiçbir şekilde türbanlı siparişte bulunmadı” dediler.

Enstitü yetkilileri, bayan Gül’ün eşinin cumhurbaşkanı seçilmesi dolayısıyla herhangi bir sipariş vermediğini de bildirdiler.

-BÜYÜKANIT’IN EŞİ DE OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ’NE SİPARİŞ VERİYOR-

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın eşi Filiz Büyükanıt da gece ve gündüz kıyafetlerinin büyük bir bölümünü Olgunlaşma Enstitüsü’ne yaptırdığını bildiren Enstitü yetkilileri, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in eşi Nazmiye Demirel ile Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal’ın da kıyafetlerini hazırladıklarını hatırlattılar.

-BAŞKA MODACI YOK-

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarında kimi zaman odak noktasına gelen Hayrünnisa Gül’ün, First Lady sıfatını almasıyla birlikte Köşk günlerinde giyeceği kıyafetler de tartışma konusu olmuştu. Gül’ün, “türban” tartışmalarının gölgesinde, Türk modacısı Atıl Kutoğlu ile görüştüğü, modacının daha esnek ve Sofia Loren tarzı kıyafetler hazırlayacağı ortaya atılmıştı. Bu iddialar Bayan Gül’ün yakın çevresi tarafından yalanlanmıştı.

-FARAH DİBA, SOFİA LOREN DE BURADAN GİYİNDİ-

Geniş açılımlı adıyla Ankara Şerife Uludağlı Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü, 1958 yılında kuruldu. Bugün Ankara’da Radyoevinin hemen yanındaki binada faaliyet gösteren Enstitü, uzun yıllar Türk modasina öncülük yapan bir okul özelliğin taşıyor. Türk kültüründe önemli bir yeri olan Türk el sanatlarını araştıran, geliştiren, özenle koruyarak, çağdaş yorumlarla halka sunan ve özelliklerini bozmadan gelecek kuşaklara aktaran eğitim kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor.

Geçmişte, Enstitünün ilk müşterileri arasında Bayan Korutürk, Bayan İnönü, Bayan Sunay, Bayan Çağlayangil’in yanısıra Türkiye’yi ziyaret eden Sophia Loren, Carlo Ponti, İngiltere Kraliçesi Elizabeth, İran Kraliçesi Farah Diba, Prenses Süreyya, Japonya Prensesi de bulunuyor.

smashing magazine sitesi bu sayfada en güzel 45 blog dizaynını listelemiş.blogların büyük çoğunluğu wordpress‘le hazırlansa da aralarında django , drupal , php , expressionengine , movable type , textpattern ve cakephp ile hazırlanmış bloglar da mevcut.

porno yildizi Sibel Kekilli.

Porno ve Sibel Kekilli…

Sibel Kekilli’yi, ve onun porno kasetlerini kimse tanimazken oynadigi “Duvara karsi” filimi ona bu yönde de söhret katti, önceden siradan bir pornocu olan bu kiz, sonradan taninan bir porno yildizi oldu. “Duvara karsi” filmi büyük ödülü kazaninca, Sibel’in porno filimleri cektigi ortaya cikti, böylece hem Avrupa’da, hem de Türkiye’de daha büyük ünvana sahip oldu…

Pekiyi biz Türk milleti olarak bununla gurur mu duymaliyiz.. Hayir aslinda utanmaliyiz, hatta onu bir Türk olarakta kabul etmemeliyiz…
continue reading "Porno ve Sibel Kekilli"