Belki tam bir jQuery uzmanısınız. Ya ne olacak canım, John Resig’in tam kendisisiniz belki de… Ya da Bildirgeç üzerinde “Prototip”, “jQuery“, ve “Mootools” gibi kelimeleri görüp “Bunlar da ne ola ki?” diye hayıflanıp duruyorsunuz… Åžimdi tüm bunları öğrenmenin zamanı geldi.

Bu endüstride, -özellikle günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar-, tasarımcılar kodculara, kodcular da tasarımcılara dönüşüyor… Bir geliÅŸtiricinin görevi SADECE ön ya da arkaplan iÅŸlerini yürüten kod yazmak olmaktan çıkıyor. jQuery iÅŸte bu aradaki mesafeyi kapatmaya yardımcı olan bir JavaScript kütüphanesi. JavaScript eriÅŸilemez bir yetenek deÄŸil. Daha önce yayımladığım size sıfırdan PHP öğretecek 25 kaynak yazısının site kullanıcıları tarafından çok tutulan bir yazı olduÄŸunu gördükten sonra nettuts üzerindeki benzer bir yazıyı da jQuery dersleri için yayımlamayı uygun gördüm. Bu makalede daha önce hiç jQuery üzerinde çalışmamış geliÅŸtiricilere jQery kütüphanesini öğrenmelerine olanak saÄŸlayacak 15 kaynağı listeleyecek ve ilgili kaynaklar hakkında bilgi vereceÄŸim. EÄŸer bugüne kadar bu kütüphaneye herhangi bir nedenden ötürü korkup yaklaÅŸmamışsanız, ÅŸimdi ona yaklaÅŸmanın tam zamanı. Ne kadar kolay olduÄŸuna inanamayacaksınız.

jQuery de ne ola ki?
jQuery.com’a göre jQuery hızlı ve öz bir JavaScript kütüphanesi olup HTML belgelerinizi olayları iÅŸleyebilecek, animasyonlar yürütebilecek ve web sayfalarınıza Ajax etkileÅŸimleri dahil edebilmenizi kolaylaÅŸtırır. jQuery, bugüne kadar JavaScript yazma ÅŸeklinizi geliÅŸtirmek için tasarlanmıştır.

Daha basit anlamı ile jQuery, daha önce 10 satır yazdığınız JavaScript kodunu iki satırda yazmanıza olanak saÄŸlayan bir kütüphane! Geriye kalan sekiz satırın en verimli ÅŸekilde baÅŸkaları tarafından halihazırda yazıldığını ve bu kodun da JavaScript çalıştırabilen tüm modern tarayıcılarda yürütülebildiÄŸini düşünün. Daha jQuery’i derinlemesine öğrenmeden bile zengin formlardan Flash gibi menüler oluÅŸturabileceksiniz. Bir baÅŸka iskeleti daha öğrenmek istemiyorum demeyin. AÅŸağıdaki kaynaklar size bu yolda adım adım rehberlik edeceklerdir.

Neden diğerlerini değil de bu kütüphaneyi kullanmalıyım?
Sonuç olarak bu sizin seçimiz. Her bir iskeletin (framework) kendine özgü avantajları vardır. Ancak jQuery’nin günümüzün en popüler JavaScript iskeleti olmasının ardında bazı nedenler yatıyor.

Birden fazla tarayıcı ile uyum. Her bir JavaScript ikmali sırasında web geliştiricilerinin önemli bir zamanını, geliştirdikleri betiğin farklı tarayıcılar üzerinde beklendiği gibi çalışıp çalışmadığını test etmesi beklenir. Ne şans ki jQuery kütüphanesi bu tarayıcı uyumsuzluklarını gideriyor ve geliştiricilere kendi kodları üzerinde daha fazla zaman harcayabilmelerine olanak sağlıyor.

CSS Seçicileri. CSS sözdizimlerini kullanarak, geliştiriciler halihazırda kullandıkları bilgilerini belgelerine kolayca dahil edebilirler. CSS 3 ve XPATH seçicilerinin de desteği ile, jQuery sayfanızdaki elementleri kullanmak için mükkemel bir mekanizma sunuyor.

Zincirleme. jQuery kendi metodları için “zincirleme” (chaining) adı verilen bir yöntem kullanır. Bir jQuery nesnesi üzerinde bu yöntemi çalıştırdığınız her zaman, ilgili yöntem aynı jQuery elementini çalıştırır. Bu nedenle de her bir yöntem için seçicilerinizi yeniden yazmanız gerekmez. Tıpkı “.NET” tarzındaki bir özelliÄŸi kullanarak daha küçük dosya boyutlarına sahip ve kolay okunabilen kodlar yazabilmenizi saÄŸlar.

Eğer merakınız iyice arttıysa, çok güzel! Hemen başlayalım.

Adım 1: Kütüphaneyi İndirin
Bu yolculuktaki ilk durağınız kütüphaneyi bilgisayarınıza indirmek olacaktır. jQuery.com‘u ziyaret edin ve “Download jQuery” bölümüne gidin. Listedeki baÄŸlantılardan birine tıklayarak kütüphaneyi bilgisayarınıza indirin. Daha sonra indirdiÄŸiniz .js dosyasını HTML belgenize dahil etmeniz gerekecek.

• CSS-Tricks.com: jQuery’e GiriÅŸ: Bu jQuery eÄŸitim videosunda, CSS-Tricks websitesinden Chris Coyier, jQuery’i web sayfanıza nasıl dahil edebileceÄŸinizi ve birkaç özelliÄŸi nasıl yazabileceÄŸinizi gösterecek.
• Digital-Web.com: jQuery: BaÅŸlangıç Kursu: Kod yazmayı bilen web tasarımcıları için jQuery’e giriÅŸ kursu.
• Slideshare.net: “30 Dakikada jQuery Öğrenmek”: EÄŸer slayt gösterilerinden hoÅŸlanıyorsanız, bu ders size jQuery kullanarak nasıl slayt gösterileri oluÅŸturabileceÄŸinizi ve aynı zamanda size jQuery öğretmeyi hedefliyor.

Adım 2: İlk Fonksiyonunuzu Oluşturun
jQuery’i öğrenme aÅŸamanızın daha ilk birkaç dakikasında kendi fonksiyonlarınızı oluÅŸturmaya baÅŸlayacaksınız. Ä°lk durağınız John Resig’in giriÅŸ maklesi “jQuery Nasıl Çalışır?” olmalı. Resig, web uygulamalarınız üzerinde kullanacağız pek çok kolay anlaşılır yöntemi anlatacak. Anlatacakları arasında sınıf ekleme ve kaldırma, zincirleme ve “document.ready” yöntemini çağırmak yer alıyor.

• jQuery.com: “jQuery Nasıl Çalışır?”: Bu giriÅŸ makalesinde John Resig (jQuery’nin yaratıcısı) sizi animasyon oluÅŸturmanın temellerine götürecek. EÄŸer jQuery’e yeniyseniz bu makaleyi kesinlikle okumanız önerilir.
• 15DaysOfJquery.com: 1. Gün: jQuery’nin tüm özelliklerini iki haftada kavramak gibi cesur bir giriÅŸimde bulunan “15 Days of jQuery” (jQuery ile 15 Gün) web sitesi her gün bir konuyu iÅŸliyor. Bu makalede “document.ready” yöntemini nasıl kullanmanız gerektiÄŸini öğreneceksiniz.
• VisualJquery.com: “jQuery Sözlüğünüz”: VisualjQuery.com web sitenizi dijital sözlüğünüz olarak düşünün. Site, kullanılabilen her bir jQuery yönteminin sözdizimini ve açıklamasını içeriyor. Bu siteyi yer imlerinize eklemeyi unutmayın.

Adım 3: Elementlerinizi Canlandırın

Bu pek çok geliÅŸtirici için tartışmalı bir konudur. Birinci grupta “sıfır animasyon”da ısrar eden insanlar bulunur. Bunlar kullanıcının istediklerine mümkün olan en hızlı ÅŸekilde cevap verilmesine ve aradan çekilmesini tercih ederler. Onlara, bir sonraki uÄŸraşı için bekleyen bir zombi gibi davranmayın. Ä°kinci grupta da bazı insanlar vardır. Onlar, göze hoÅŸ görünen animasyonlar içeren bir siteye, kendi kullanıcıları için uygun bir site gibi bakarlar. Bu animasyonlar uygun kullanıldığında animasyonların kullanılırlığı önemli ölçüde arttırdığına inanırlar. Siz, hangi grupta olduÄŸunuza karar vermelisiniz. Hangi grupta olursanız olun jQuery’nin sayfanızdaki elementleri hareket ettirebilme görevini mümkün olan en kolay ÅŸekilde yerine getirebildiÄŸini unutmayın.

• jQuery.com: “Animasyonlar jQuery’nin animasyon yeteneklerini öğrenirken burası uÄŸramanız gereken ilk yer olmalı. Makale, bu yöntemi kullanırken ihtiyacınız olacak parametreleri detaylandırıyor.
• Detached Designs: jQuery’nin Animasyon Yeteneklerini Öğrenmek: Konu animasyona geldiÄŸinde hiç deneyiminiz yok mu? Bu makale özellikle animasyon konusunda hiç deneyimi olmayan kullanıcıları hedef alıyor. Makalenin içerdeÄŸi baÅŸlıklar arasında metin boyutunu deÄŸiÅŸtirmek, elementleri hareket ettirmek, animasyonları zincirlemek gibi her jQuery kullanan geliÅŸtiricilerin iÅŸine yarayacak konuları içeriyor.
• Web Designer Wall: Tasarımcılar İçin jQuery Dersleri: Halen jQuery’nin gücü kafanızı mı karıştıryor? Bu site menülerden imaj deÄŸiÅŸtirmeye kadar 10 adet örneÄŸi detaylandırarak bu muhteÅŸem kütüphanenin yetenekleri hakkında sizi bilgilendirmeyi hedefliyor.

Adım 4: Eklentiler
jQuery ile ilgili güzel olan bir şey var ki o da kütüphane geliştirilirken, John Resig ve ekibi kütüphanenin özelliklerini eklentiler kullanarak geliştirmenin sadece birkaç satır kod ekleyerek mümkün kılmak üzerine çalışmış olmaları. Kendinize özgü yöntemleri çok kısa süre içerisinde yazabileceksiniz! Bu eklentileri ana kütüphaneden ayrı tutarak (bu arada jQuery kütüphanesinin sadece 16KB olduğunu da hatırlatalım), bu özel eklentileri sadece gerektiği zaman sayfalarımıza dahil edebileceğiz. Bunun sonucunda JavaScript dosyalarınızın boyutu mümkün olan en küçük seviyede kalacaktır.

• jQuery Corner Gallery
  Elementlerinize yuvarlatılmış köşeler eklemek için CSS3′ün tüm tarayıcılar tarafından desteklenmesini beklemek istemiyor musunuz? O zaman jQuery kullanarak elementlerinize kolayca yuvarlatılmış köşeler ekleyebilirsiniz. Sadece yuvarlatılmış köşeler ile de sınırlı kalmayın, zira eklenti çeÅŸit çeÅŸit köşe tiplerini de bünyesinde barındırıyor. Bu eklenti araç kutunuzda kalıcı bir yer bulabilir.
• Kullanıcı Deneyimini GeliÅŸtirin: 10 Kullanışlı jQuery Eklentisi Bu makalede James Padolsey, kendince en iyi jQuery eklentilerini listelemiÅŸ.
• jQuery.com: “Eklentiler”: Her zaman olduÄŸu gibi jQuery.com deÄŸerli bir kaynak olmaya devam ediyor. Bu makale ilk eklentinizi oluÅŸturmak için size adım adım rehberlik ediyor.

Adım 5: AJAX Özelliğini Dahil Etmek
Åžu ana kadar öğrendiÄŸiniz jQuery yetenekleri ile kendinizi güvende mi hissediyorsunuz? Yeteneklerinizi bir sonraki seviyeye yükseltmeye hazır mısınız? Neden betiklerinize biraz Ajax özelliÄŸi dahil ederek baÅŸlamıyorsunuz? Her ne kadar “load()” ve “.get()” yöntemlerinin kullanımı ile jQuery veri yüklemeyi inanılmaz derecede kolaylaÅŸtırıyor. AÅŸağıdaki kaynaklar eÄŸitiminiz için hayati önem taşıyor.

• Sitepoint.com: jQyery ile Kolay AJAX: Akash Mehta’nın Sitepoint için hazırladığı bu makalede web uygulamalarınıza AJAX eklemenin jQuery kullanılarak ne kadar da basit bir iÅŸlem olduÄŸu anlatılıyor.
• Tasarımcılar için jQuery: AJAX Kullanarak Form DoÄŸrulama: Bu makalenin yazarı Remy, bizlere jQuery kütüphanesinin yanında AJAX kullanarak bizlere, web tabanlı formlara nasıl sunucu taraflı doÄŸrulama özelliÄŸini ekleyebileceÄŸimizi gösteriyor.
• Nettuts.com: jQuery Kullanarak İçerik Nasıl Yüklenilir ve Hareket Ettirilir?: jQuery dersleri ararken NETTUT’un “Javascript” kategorisine bir gözatmayı unutmayın. Bu derste NETTUTS ekibi jQuery kullanılarak bir verinin nasıl yüklenebileceÄŸini ve ardından onu taşıyan elementin nasıl hareket ettirilebileceÄŸini göstermiÅŸ.

Bildiğiniz gibi oyun dünyasında son zamanlarda revaçta olan birkaç tür oyun var ve ortalık bunlardan geçilmiyor. Elini atan ya FPS yapar,ya Age of Empires türü bir RTS (ki nefret ederim böyle telaşlı oyunlardan. Kim daha hızlı karar verip tıklarsa kazanır.) ,ya da EA’ya rakip olsun diye herhangi bir spor oyunu. O yüzden insan farklı ve güzel bir şeylerle karşılaşınca bunu insanlarla paylaşıp böyle eserlerin boş geçilmesini istemiyor. Blood Omen 2’de işte böyle bir oyun.

Açıkçası daha önce Legacy of Kain oyunlarından sadece Soul Reaver’a bir kere el atmıştım. Onu da açıkçası anlamayıp bırakmıştım. (Rezillik diz boyu,okuduğum ve duyduklarıma göre oyun bir klasik.) Ama buna rağmen bu oyunun videosunu ilk gördüğüm andan itibaren ilginç ve güzel bir oyun olduğunu anlamıştım. Korku filmlerine olan özel ilgim dolayısıyla böyle vampir,kurtadam türü yaratıklara da ilgim hadsafhada olduğundan ayrıca ilgimi çekmişti.

Oyunumuzun geçtiği vakit ilk Blood Omen’den sonra ve Soul Reaver’dan önce. Kain bildiğiniz gibi ilk Blood Omen’den sonra vampirler ordusunun başına geçip tahta oturmuştu. Bu orduyla da Nosgoth’a hükmedip insan ırkını vampirlerin hakimiyeti altında eziyordu. İşte bu anda Sarafan (doğru yazılışı böyle mi bilmiyorum oyunda alt yazı yok çünkü.) adlı bir teşkilat ortaya çıkıyor. Mistik güçlerden aldıkları destekle bu şövalye teşkilatı Kain’i ve ordusunu darmadağın ederek Nosgoth’u kendi hükümleri altına alıyorlar. Bundan tam 200 yıl sonra Kain hafızası parça parça bir halde uyanıyor ve karşısında isminin Uma olduğunu söyleyen bir vampir buluyor. Uma’nın anlttıklarından anladığımız kadarıyla Sarafan Nosgoth diyarının tamamının hakimiyetini elinde bulunduruyor ayrıca vampir ırkına son vermek için de çok teşkilatlı biçimde vampir avlıyorlar. Buna direnmek için vampirlerin kurduğu Cabal isimli bir teşkilat var. Kain işte bu teşkilatın Sarafan’a karşı tek umudu. Ama tabi ki Kain’in kafasında da bir amaç var. Nosgoth’u Sarafan’dan temizlemek ama bunu Cabal için değil kendi için yapmak ve bir kez yönettiği Diyara tekrar vampirler ordusunun önderliğinde hükmetmek.

Oyunun ilk birkaç bölümünde 200 yıldır uyuduğumuzdan yeteneklerimizi tekrar tanımak amacıyla biraz alıştırma yapıyoruz. Bunu da güzel vampir Uma’nın gözetiminde gerçekleştiriyoruz.
Oyunumuz tam olarak bir 3D Action-Adventure. Yani oyun olarak anlatırsak Tomb Raider tarzı diyebiliriz. Ama Tomb Raider dedik diye tırsmayın. Oyunumuz bu oyundan kat kat kaliteli. Öncelikle oyunumuzun temeli adventure değil,action üstüne kurulu bunu belirtelim. Yani bulmaca çözmekten çok adam doğrayacağız. Bunu yaparken de ya pençelerimizi,ya da öldürdüğümüz kişilerden elde ettiğimiz silahları kullanacağız.
Şimdi oyunu basitçe anlatalım. Oyunda sol üstte iki adet bar bulunuyor. Bunlardan kırmızı olanı teorik olarak bizim sağlımız desek de aslında bizim kan rezervimizi. Uzun zaman kan içmezsek bu depodan kan eksiliyor. Kan içmek bir vampir olduğumuzdan dolayı bizim doğal beslenme şeklimiz. Birini öldürünce ona doğru bakarak kan emme tuşuna basarak bu işi gerçekleştirebiliyoruz. İkinci barımız ise bizim experience barı diyebileceğim bir bar. Kan depomuz full ise içtiğimiz kanlar buraya doluyor. Ayrıca yolda bulduğumuz sandıklardan da burayı doldurabiliyoruz. Benim şu ana kadar rastladığım iki çeşit sandık var birinden experience alırken diğer sandıkta bizim silahımızı bir nevi kutsuyor diyelim çünkü silahımız daha fazla zarar vermeye başlıyor. Her neyse işte bu experience barı tamamen dolunca biz level atlıyoruz ve kan barımız ile experience barı genişliyor. (experience barımız da boşalıyor haliyle). Kısacası güzel bir sistem. Şimdi gelelim dövüşme kısmına.

Birisiyle karşılaşınca onunla dövüşmek istiyorsak önce yüzyüze gelme tuşuna basarak dövüş moduna giriyoruz. Daha sonra yapabileceğimiz çeşitli şeyler var. Saldırı tuşu ile karşıdaki kişiye saldırabiliriz,blok tuşu ile karşıdakinin saldırılarını duldurabiliriz (bunu otomatik yapıyoruz.) ya da karşıdakini yakalayıp kaldırarak elimizdeki aletlere göre çeşitli şekillerde onu öldürebiliriz. Vücuduna kılıç sokmak,kafasına sopayı koyup uzağa fırlatmak vs gibi.

Bunun için karşıdakini kaldırdıktan sonra ileri tuşuyla beraber saldırı tuşuna basmamız yeterli. Düşmanlarımızla dövüşürken dikkat etmemiz gereken birkaç şey var. Normal insanlar ve sokak serserilerinin her türlü saldırılarını blokla durdurabiliriz. Onlarla dalga geçerek dövebilirsiniz. Yine de her blokladığınız vuruş elinizdeki silaha bir miktar zarar verir ve belli bir süre sonra silahımız yok olur. Sokak serserilerinde iş böyleyken Sarafan şövalyeleri ve bosslarda iş değişik. Bu kişilerin normal saldırıları dışında özel bir saldırıları oluyor ve bu saldırıyı blokla durduramıyorsunuz. İşte bu tür saldırı geleceğini anladığınızda hemen sağa veya sola kaçmaya bakın.

Oyunda ayrıca bize has kullanabileceğimiz özel yeteneklerimiz var (dark gifts). Bunları öncelikle menüden seçmeli sonra da dark gift use tuşuyla aktif hale getirmeliyiz.

Mist: Etrafta sis varsa bu sisten yararlanarak kendimizi sis formuna sokabiliriz. Bu formdayken etrafımızdakiler bizi farkedemezler.
Fury: Bu saldıyı gerçekleştirmemiz için öncelikle karşımızdaki kişinin bir çok saldırısını blokla durdurmalıyız. Sonra silahımız kırmızı kırmızı parlamaya başlayacak işte bu anda fury saldırımızla güçlü bir darbe vurabiliriz.
Jump: Normal sıçrama ile ulaşamayacağımız yerlere bu yeteneğimiz sayesinde ulaşabiliriz. Önce bu yeteneği seçiyor,sıçrayacağımız yeri belirliyor (mor renk olunca),en son olarak da use tuşuna basıyoruz.
Berserk: Bu yetenek de karşıdakine durdurulamayan seri darberlerle bir saldırı yapmamızı sağlıyor.
Charm: İstediğimiz kişiyi kontrol ederek istediğimiz şeyi yaptırabiliyoruz.

Benim şu ana kadar rastladığım yetenekler bunlar. Diğer iki yeteneği de kendiniz bulup keşfedersiniz artık.

Etraftaki eşyaları action tuşuna basarak kullanabilirsiniz. Etrafta öldürecek kimse yoksa ve tıkılıp kaldıysanız kesin kaçırdığınız bir bulmaca vardır. Etrafı araştırın derim. Ayrıca bu tür durumlarda yukarılara bakmakta fayda var. Benden size tavsiye.

Blood Omen 2 biraz eski güzel oyunlar gibi tat veriyor insana. Bir başladınız mı bırakamıyorsunuz. Çoğu oyunda artık eksik kalan boss hadisesi de bu oyunda eksik kalmamış. Her karşılaştığımızı da pata küte dövemiyoruz sizin anlayacağınız. Kısaca Blood Omen 2 güzel ve kendini sevdiren bir oyun. Kain de zaten kendini kanıtlamış karizma bir kahraman. Alın,oynayın,kan emin diyorum.
Grafik : 8.5
Ses : 9
Oynanabilirlik : 10
Atmosfer : 9.5
Genel : 9

Bloody

Bir oyunun iyi olması için gereken en önemli özellikler nelerdir deseler vereceğim cevaplardan birincisi oynanabilirlik,ikincisi de atmosferdir. AvP’nin ilk versiyonunun da en önemli özelliği oyuncuyu içine soktuğu mükemmel atmosferdi. Özellikle Marinele oynarken gözünüzü radardan ayıramıyor sinir bozucu dıt dıt sesini ve beyaz noktaların görünüp kaybolmasını izliyordunuz. Bir Alien karşınıza çıkınca da paniğe kapılıp mouse’u rasgele sallayıp ateş tuşuna bastığınız çok oluyordu. Bu özelliği sayesinde FPS oyuncularının kalbinde taht kurmuştu oyun. Ama tabi onun da kendine göre eksileri vardı. Irklar arasındaki dengesizlik,Alien karakterinin oynama zorluğu grafik motorunun yetersizliği gibi. Yine de ilk oyun ikincisinden çok şeyler ummamızı sağlamaya yetiyordu. Büyük bir FPS akınının yağmur gibi üstümüze yağdığı şu dönemde üstüme düşen damlalardan biri de sessiz sedasız gelen AvP 2 oldu.

Oyunumuzun konusu şöyle. Weyland-Yutani adlı şirket Alien genlerinden yararlanarak ilaç ve benzeri şeyler yapmayı amaçlayan bir şirketti ve bu yumurtaların ilk bulunduğu gezegen olan LV-1201 kodlu gezegende bir araştırma üssü kurmuştur. Ama şirketin içinde bu amaçtan farklı amaçları olan bir takım kişiler vardır. Bu sırada üsten kaçan bir alien ortalığı dağıtmaya başlar. Gezegenin tek misafirleri onlar da değildir. 19 yıl önce elinden kaçırdığı bir avı arayan Predator de gezegene inmiştir ve avını eline geçirene kadar durmayacaktır. Gezegenden yardım çağrısına gelen askerler arasında da oyunumuzun Marine’i teknisyen Frosty bulunmaktadır.

Konumuz ana başlıklarıyla böyle. Her ırk için ayrı ayrı amaçlarımız bulunmakta ve tabi ki bu oyunun müthiş özelliği olan ayrı ayrı 3 senaryo ve ırkımız var. Hepsine ayrı ayrı değinelim.
Alien: Alien’in oynanışı ilk oyuna göre çok daha kolay olmuş ve cazip hale getirilmiş. Şahsen oyunu şu ana kadar en çok alien ile oynadım. İlk oyunun karizma adamı ve en sağlamı Predator iken ikinci oyunda bu krallığı Alien’a kaptırıyor. Oyuna bir facehugger olarak başlıyoruz ve gölgelerden sürünerek kendimize yanlız ve herşeyden habersiz bir hedef buluyoruz ve yüzüne yapışıyoruz. Sonra göğsünü delerek çıkıp kendimize yeni besin maddeleri bulmak üzere bir evcil hayvan deposuna dalıyoruz ve esas görünümümüzü alıyoruz. Duvar üzerinde yürümeyi açıp kapayan bir tuşla daha kolaylaşmış işimiz. Ayrıca her an duvar üzerinde olmak zorunda da değiliz. Saldırılarımız da çeşitli. Klasik pençelerimiz orta düzeyde zarar veriyor. Kuyruk saldırımız ise karşı tarafı sersemletmekle beraber gücü azalmış. Pounce atak denen zıplama saldırısı en çok zarar veren saldırımız ve karşıdakini parçalıyor. Ama bunu yaparsak bize yiyecek birşey kalmıyor. Anladığınız gibi öldürdüğümüz kişilerin kafalarını yiyerek enerjimizi dolduruyoruz. Bunu karşıdakinin kafasını ekranın ortasına nişanlayıp dişlerimiz gözükünce ateş tuşuna basarak sağlıyoruz. Alien bütün ırklar içinde en hızlı ve çevik olanıdır ayrıca Alienın karanlıkta görmesini sağlayan nightvision özelliği de var.

Predator: Fiziksel olarak en dayanıklı ırk olan Predatorumuz hız olaraksa iki ırkın ortasında bir yerde bulumakta. Ama yükseklere sıçrama konusunda çok yetenekli. Ayrıca üç adet görüş özelliği ile herkesi ekrandan ayırt edip rahatlıkla avlayabilir. Bu da yetmiyormuş gibi görünmez hale geçebilir. İlk oyundan sonra yetenekleri biraz sınırlandırılan Predatorun artık her an kullanabileceği medic çubukları ve energysini tamamlayabileceği şarş aleti var. Silahlarımız ise bilek bıçaklarımız,omuz topumuz,mızrağımız,plazma tabancamız,diskimiz ve iki yeni silahımız var. Ağ ve combi-stick. Ağı üzerine attığımız düşman belli bir süre hareketsiz kalıyor. Combi-stick ise iki yanı keskin bıçaklı bir sopadır. Dilerseniz bacak,dilerseniz de kol-bacak kesebilirsiniz. İlk oyuna göre zayıflatılmış olsa da hala oynaması zevkli.

Colonial Marine: Zayıf insan ırkı olarak en çok güvendiğimiz şey zekamız ve geniş silah depomuz. Artık bir teknisyen olduğumuz için bilgisayar yolu ile kapalı olan kapıları açabiliyoruz. Silah depomuz da oldukça geniş.
Pulse Rifle: İlk modu klasik bir makineli,ikinci modu ise bir bombaatardır.
Smart Gun: Pulse Rifle’dan daha güçlü bir makinelidir. Ayrıca otomatik hedef izleme sistemine sahiptir.
Alev Silahı: Alan tesirli bir silahtır. Karşınızdakini canlı meşaleye çevirmenize yarar.
Bomba Atar: 4 çeşit bomba atar. Birince çeşit bomba yüksek zarar verir ama ufak bir alana etki eder. İkincisi parça tesirlidir patladığında etrafa zarar veren parçalar fırlatır geniş alana etki eder. Üçüncüsü Alienlara özel gaz bombası. Dördüncüsü ise Predatorlere özel elektrik bombasıdır.
Minigun: Çok ağır hasar verir ama ateş ederken pek nişan alamazsınız.
Roketatar: Bunun ne olduğunu bilmiyorsanız bu oyunu oynamayın zaten.
Bıçak: Bununla ancak Predatorlerin attığı ağlardan çıkarsınız.
Tabanca: Normal ve zırh delici olmak üzere iki çeşit cephanesi var.
Pompalı Tüfek: Her oyunun vazgeçilmez silahı.
Sniper: Uzaktan adam avlamak için ideal.

Irklarımız ve yetenekleri böyle. Şahsen Alien’ı oynamak çok daha zevkli ve heyecanlı. Hem avcı hem de av olma hissi güzel. Oyunun grafikleri ilk oyuna göre çok daha iyi olmuş ama LithTech motoru yüzünden gereksiz işlemci gücü istiyor. Yine de buna değer derim ve eğer adrenalinden coşmak istiyorsanız bu oyunu oynamaktan başka şu aralar yapacak birşeyiniz yok der saygılar sunarım.

Grafik : 9
Ses : 10
Oynanabilirlik : 10
Atmosfer : 10
Genel : 9.5
Bloody
juventus@turk.net

Oyun oynayarak para kazandırmak gerçekten güzel bir fikir moola bu işte artık aşmış bir vaziyette. Moola sitesine üye oluyorsunuz ve size hemen 1 cent üyelik hesabınıza giriliyor. Oyunda kazanırsanız level 1 den level 2 ye geçiyorsunuz ve her level de paranız ikiye katlanıyor. İşte bu resimde ki gibi. Yani mesela 15. levele geldiğinizde 327.68$ kazanmış oluyorsunuz. Paypal ile ödeme yapıyorlar mı bilmiyorum ama çekle ödemeyi kesin yapıyorlar. Verecek parayı nerden buluyor diyorsanız oynamaya başlamadan önce reklam yayınlanıyor. Ödeme almadım ama kesin ödeme alan birisi bloguna koymuş işte kanıt.

Zekasına ve oyun becerisine güvenen yüksek meblaÄŸlar kazanabilir, kim bilir 10,737,418.24$ lük büyük ödülü alan Türkiye’den çıkar belki…

Ä°ÅŸte oyundan bir kare…

Ayrıca siteye arkadaşınızı üye yapmada aracı olursanız 0.32$ veriyor kişi başı. İsteyen benimkinden üye olur isteyen normal size kalmış.

adikus büyük bir eksikliÄŸi ortadan kaldırmak için çalışmalarını tamamladı ve birton para vererek sahip olunan iphone’da okey ve batak gibi bize özgü oyunların oynanabilmesi için appstore’a bu oyunları ekledi.
okey

görüntü kalitesi ve oyun mantığı olarak oldukça iyi olan okey’in ücreti 1.99$
appstore bağlantısı

batak

batak oyunu da aynı okey gibi kaliteli ancak ondan çok daha ucuz, 0.99$
appstore bağlantısı

iphone’da okey ve batak oynayamamamın eksikliÄŸini yaÅŸayan baÅŸka bir millet var mıdır bilmiyorum ama bizler artık bu dertten kurtulduk.

not: firmanın ayrıca tavla ve bilardo oyunları da olduğu rivayet ediliyor sitesinde.