Sanal alem çok geniÅŸledi ve sınırlarını zorlamaya baÅŸladı. Ä°nsanlığın bir araya geldiÄŸi bu sanal mahÅŸer meydanından faydalanmak için de bu iÅŸten ekmek kazanan ya da vurgun yapan insanlar deÄŸiÅŸik yöntemler geliÅŸtirdiler. Misal olarak, internet reklamcılığı da artık bir ofis iÅŸine dönüştü. Hatta dünya’nın “google” gibi büyük servis saÄŸlayıcı firmaları “adwords“, “adsense” benzeri hizmetleri yayınlaÅŸtırarak bu iÅŸi sanal alemin en ücra köşelerine dahi ulaÅŸtırdılar. Artık ÅŸahsi web sayfalarına dahi bu türden reklamların konulması gerçek oldu. Tabi bütün bu ticari yöntemler internet reklamcılığı gibi yasal ya da ahlaki deÄŸiller.
Sahte ve zincir elektronik postalar bu ticaretin yasal ya da ahlaki olmayan kısmını teÅŸkil eden sadece iki unsur… Sahte e-posta’lar artık her internet kullanıcısının gücünün yetebileceÄŸi kadar basit uygulamalara dönüştü, tıpkı msn ÅŸifresi çalmak gibi… Artık istediÄŸiniz servis saÄŸlayıcının adresini görüntüleyerek istediÄŸiniz isimle e-posta göndermeniz mümkün oluyor. Genelde spam kutunuzda ancak bazen de tehlikesinden habersiz olarak inbox’ınızda bir banka postası görebiliyorsunuz. Tabi artık security ( https ) sayfaların da üretilebiliyor olması tuzaÄŸa bir arşın daha derinlik katıyor ve bütün bunlara karşı yapılabilecek ÅŸey bankaların hiçbir iÅŸlemi e-posta ile yapmadıklarını dile getirmesi ve müşterilerini bilinçlendirmesi oluyor.
Bir de zincir postalar ( chain mail ) var ki, evlere ÅŸenlik… “Bu postayı ÅŸu kadar kiÅŸiye yollarsan ÅŸu kadar güzel olur, daha az kiÅŸiye yollarsan daha az güzel olur, yollamazsan başına felaketler gelecek” türünden tehditlerle artık her e-posta kullanıcısı gün be gün karşı karşıya kalıyor.
Zincir postalar insanların ya korkularını ya batıl inanışlarını ya da ümitlerini kullanıyor ve kendi amacına yöneltmeye zorluyor. Mesela, bir dönem “Microsoft para dağıtıyor” baÅŸlıklı postalara çok tanık olduk. Belki de hergün aynı posta bize geri dönüyordu. Yine microsoft üzerinden “Hotmail ücretli olacak” türünden postalarla karşılaÅŸtık. Postayı gönderen ÅŸahıs gönderilen postayı adres defterindekilere iletirse microsoft’un hotmail servisinden ücretsiz faydalanmaya devam edecekti.
Tabi ki bu satırlar içinde bu tür e-postaların gerçekliÄŸini tartışmayacağız çünkü bu çok ayrı bir konu…
Zincir posta”cı”ların en büyük buluÅŸu ise iÅŸlerini insanların inanışları üzerinden yapmak oldu. Bu kiÅŸiler, psikoloji ve sosyoloji gibi insan billimlerinin en önemli keÅŸiflerinden olan “insanın inanma isteÄŸi”ni vurgunlarında baÅŸ aktör olarak kullandılar ve amaçlarına ulaÅŸtılar da… Ä°nsanlara gelecekle ilgili büyük ümitler vererek ya da onlara büyük felaketlerle karşılaşılacağı korkusunu aşılayarak, belki büyük ölçekte inanmasalar da, en azından “ne olur ne olmaz” düşüncesiyle onları kendi amaçlarına hizmet eder hale getirdiler.
Peki bu kişiler nasıl fayda sağlıyorlar?
Bir e-posta zincir oluşturucusu zincirin halka sayısını büyüterek milyonlarca insanın elektronik posta adresine ulaşabiliyor ve elindeki bu listeyi ticari firmalara satabiliyor.
Bütün bunları okurken insanın aklına “titan “zincir”leme faciası” gelmiyor deÄŸil. Bizi asıl düşündüren ise insanlığın ortaçaÄŸdan bu yana fikren ilerleyememiÅŸ olması… Ä°nsanların inanışları üzerinden fayda saÄŸlamak konusunda ortaçaÄŸ ile uzay çağı arasında ne fark var?