
Kriz ülkemizi teÄŸet geçiyor ama bazılarımızı teÄŸet geçmedi, kalanlardan da önümüzdeki günlerde onikiden vurulacaklarımız olduÄŸu kesin. bilinen yöntemler deÄŸil internetin sosyal ortamlarını kullanarak neler yapılabiliri dan schawbel mashable‘da incelemiÅŸ. dan schawbel bu konuda kitap yazmış biri, dolayısı ile söylediklerini es geçmemek yerinde olabilir. doÄŸal olarak bazı ip uçları ülkemize uymuyor, ben uyabilenleri aktarmaya çalışacağım.
- iş arama yerine bağlantı arayın. birçok iş arayan firma kariyer siteleri, ilan gibi mecralara gitmeden önce çevrelerini kullanıyorlar. birçok insan kaynakları yöneticisinin elinde bir yolla kendilerine ulaşmış geniş bir cv tabanı bulunuyor. istatistikler açık işlerin %80 oranında tavsiye ile dolduğunu söylüyor. bir kısmı ise web üzerinden yapılan araştırmalarda şirketleri için çalışmasından memnuniyet duyulacak kişilere götürülen teklifler ile bulunuyor. peki bağlantı / kişi nasıl bulacağız:
- hangi ÅŸirketler için çalışmak istediÄŸinizi belirleyin. yüzlerce cv’yi saÄŸa sola göndermek yerine hem belirlediÄŸiniz firma için iyi bir aday olduÄŸunuzu hem de bu firma için çalışmaya çok istekli olduÄŸunuzu gösterin.
- bu firmalarda çalışan kiÅŸiler bulun, nasıl diye sormayın artık insanların yüzlerce blogu var, biraz “search” edin, gruplara girin ve hedeflerinizi tesbit edin.
- bu kişiler ile doğrudan temas kurun, internet ortamında e-mail ile, mesajlaşma ile, yorum yazarak ahbap olmak daha kolay.
- kendinizi pazarlayın, eski yöntemlerde siz iş arıyordunuz, yeni yaklaşım ise işi sizin ayağınıza getirebilmek. yani içerik üretin, bir blog kurmanız bunun en kolay yolu. bırakın firmalar size hayran olsun, bizle çalışır mı diye düşünsünler. beğenmeyen zaten size ulaşmaz, boşuna iş başvurusu yapıp reddedilmekten de kurtulursunuz.
- twitter gibi ortamlarda aktif olun, ancak doÄŸru bir profil oluÅŸturmayı unutmayın. sizinle ilgili bilgi isteyen blog’unuza ulaÅŸabilsin.
tabii ki LinkedIn‘i de kullanın, birçok kafa avcısı buralarda aktif, siz de onların rahatlıkla ulaÅŸabilecekleri uzaklıkta olun, birileri sizi ‘recommend’ etsin, outlook’unuzdaki tüm contaklarınızı yükleyin, her kiÅŸi size yeni linkler getirecektir, hatta premium için para ödeyin, böylece ikinci üçüncü linkler ile de baÄŸlantı kurabilirsiniz.
- reklam verin! facebook‘da, google‘da kiÅŸisel web sayfanızın reklamını verin, görünen baÅŸlık ne konuda guru veya uzman olduÄŸunuzu, sonraki beÅŸ altı kelimede de etiketlerinizi öne çıkarın hemen altında da kiÅŸisel sayfanıza link verin.
- iyi yapabilecekseniz kendinizi tanıtan bir video hazırlayıp youtube’a deÄŸil (eriÅŸim yasak) bir baÅŸka video sitesine koyun.
birkaç öneri de benden (25 yıla dayanan tecrübe ve yüzlerce elemanı iÅŸe alan biri olarak) yukarda sayılan ortamlarda kendinizin reklamını yapmaya çalışırken ingilizce deyimle ‘polite’ yani nazik olun, ‘arkadaÅŸlar’, ‘baba’ gibi baÅŸlayan ifadeler kullanmayın. sitenize koyacağınız resimleri mutlaka dikkatle seçin, yani bir yerde kafa çekerken deÄŸil de örneÄŸin balık tutarken bir resim daha etkin olur. kimse elinde silah ile veya askeri ünüforma ile ya da rambo kıyafeti olan bir kiÅŸiyi zorda kalmadıkca iÅŸe almak istemez.
özetle kendinizi tanıtın, hürriyet gazetesinin iÅŸ ilanlarına bakmak ile uÄŸraÅŸmayın boÅŸuna…